MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a Açık Mektup-1

19 Aralık 2017 Tarihinde Bursa Sancak Gazetesinde Yayınlanan yazımız

Gün gösterdi ki; çevresi ateş çemberiyle çevrilmeye çalışılan Ülkemizin güvenliğinden, Halkımız birinci derecede sizi mesul tutmakta, sizden zaferler beklemekte ve canı gönülden de size güvenmektedir.

Cumhur Reisimiz; Milletimizin gözünde sadece bir politikacı değildir. Bu ülke insanının gönlünde taht kurmuş; vefalı bir evlat, dağ gibi güvendiği bir baba, ölümüne sevdiği bir kardaş, bir ağabeyi, merhametli, şefkatli bir dost, gözünü budaktan esirgemeyen bir babayiğit, ipsize, sapsıza, uğursuza pabuç bırakmayan bir delikanlı ve Hak-Vatan-Millet Sevdalısı bir Yiğittir!

Sadece bizim içinde değil; yeryüzündeki mazlumların-gariplerin umudu, haksızlığa-zulme uğramışların sığınağı, kimsesizlerin Kimsesi, adaletsizliklere, zulümlere, zalimlere baş kaldıran bir asi, bir Kahramandır!

Cumhurbaşkanımız, Sizi seviyor, Size güveniyor, Size arka çıkıyor!

Dolayısıyla Halkımızda, Sizi seviyor, Size güveniyor ve bu Millet Sizin arkanızdadır..

Bu Cennet Vatanın ve bu Aziz Milletin düşmanları, bu gün kudurmuş bir köpek vaziyetindeler.

Çünkü hiç alışık olmadıkları bir devlet adamı, bir liderle, Recep Tayyip Erdoğan’la karşı karşıyalar! Lafını hiçbir ortamda esirgemeyen, gözlerinin içine bakarak, yaptıkları yanlışları, zulümleri, adaletsizlikleri haykıran hatta Osmanlı şamarı gibi suratlarına vuran, Kahramanın karşısında ezilmekteler.

Dolayısıyla onların en büyük arzu ve emelleri, Allah korusun, O’nu yok etmektir! Yüce Allah O’nu bu Milletin başından eksik etmesin.

İşte bu kirli emelleri için her türlü kahpece ve kalleşçe yöntemlere başvuran, insafsız, vicdansız, kahrolası zalimler, içte ve dışta Ülkemiz aleyhine, akla hayale gelmeyecek derecede adice planlar-projeler hazırlayıp, kalleşçe eylemlere kalkışmaktalar!

Pis amaçlarına hizmet etmeleri içinde, İçimizdeki hainlerden hiçbir imkânı esirgemiyorlar! Her türlü desise ve hileye başvurmaktalar. Hainlerin halleri-vaziyetleri zaten ortada, birde bu memleketin tüm imkânlarından sınırsızca faydalanan çokbilmiş budalalar var ki, onları da, ufak menfaatlerle memleketimizin düzenin bozulması yönünde kışkırtıyorlar!

Sayın Hakan Fidan; askerimiz, polisimiz ve gözünü kırpmadan vatana canını feda edecek Milletimizle beraber çok şükür topumuz- tüfeğimiz, uçağımız-gemilerimizde var!

İnsanoğlunun savaşı, kıyamete kadar bitmez!

Ancak savaşta önemli olan, her zaman ve her durumda Hakk’ın tarafında olmak, her savaştan her daim muzaffer çıkmak ve mazlumu, garibi ezdirmemektir.

Uzun lafın kısası, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan, cephelerin komutanı ise, Sizsiniz Sayın Hakan Fidan!

Bu güne kadar, Yüce Mevla’nın ve birde çok az kişinin bildiği nice kahramanlıklarınız ve muzafferiyetleriniz olmuştur muhakkak.

Ancak Milletimiz artık Sizden, düşmanı darmadağın edecek ve kuyruklarını kıstırıp, deliklerine sindirecek, çok büyük hamleler,  ‘pis burun vuruşlar’ beklemektedir!

Ne mutlu Cumhurbaşkanımıza, Size ve bu Mübarek Vatana ihlasla hizmet eden Yiğitlere; eli temiz, ağzı temiz, yüreği temiz güzel insanların Dualarındasınız! 

Yüce Allah yar ve yardımcınız olsun.

Sayın Müsteşarım; mektubumun ekinde, daha önce kaleme aldığım, Ülkemizin güvenliği ve düşmanlarımızla mücadele yöntemleriyle ilgili naçizane kendi görüşlerimle beraber çevremde terörden birinci derecede etkilenmiş vatandaşlarımızın da önerilerinin yer aldığı bir yazım yer almaktadır.

Saygılarımla..

Yılanın başını ezeceksin-1

Kuyruğunu koparmakla, taş atıp kovalamakla ondan kurtulamazsın!

Yılanın başını ezeceksin!

Ülkemize karşı büyük bir şer organizasyonu kurulmuş. Türkiye üstüne adice, sinsice, kalleşçe hesaplar yapılmaktadır! Bunların kimler olduğu, bunu neden yaptıklarını herkes biliyor artık.

Türkiye’nin güçlenmesini, Milletin huzur ve güven içerisinde olmasını, kendileri-kendi çıkarları için tehlike olarak gören odaklar, devletler var.

Bu kirli hesaplar, oyunlar sadece bu güne has da değildir ki, tarihin her döneminde bunların alçakça kurnazlıklarını ve adice kalleşliklerini görmek mümkündür.

Düşmanlıklarını açıkça ilan edip mertçe savaşmak onların tabiatlarında yoktur; yüze gülüp, dostluk nutukları atarlarken,  arkadan-alttan en adice-kalleşçe oyunlar çevirmişlerdir hep.

İşte şimdi yaptıkları da o! Kendi ülkeleri, insanları refah içersindeyken, bizi birbirimize düşürerek; kanımızı-canımızı emiyorlar.  Bu sadece Türkiye’ye karşı oynanan bir oyunda değil ki; bulunduğumuz coğrafyaya-konuma bir bakın hele, bu coğrafyadaki Milletler hiç rahat yüzü görmüşler midir?

İsmail Hakkı Kavurmacı

Yazımız Devam Edecektir..